Masör Ve Masaj

Sizleri masaj ve masörlük hakkında biraz bilgilendirmek ve kafanızdaki sorulara kısa ve net cevaplar vermek için bir yazı metni hazırladık. Bu yazı metni masaj ve masörlük hakkında kısa fakat bilgilendirici bir özelliğe sahiptir. Uzatmadan sorulara ve cevaplarına geçelim..

Masörlük Nedir?

Türkçemize, Arapça “mass”(dokunma) ve Yunanca“massein” (yoğurma) sözcüklerinden türetilerek geçmiştir.

Masaj, deri, derialtı dokusu, kaslar, iç organlar, metabolizma, dolaşım ve lenf sistemlerinin mekanik ve sinirsel (refleks) yolla tedavi amaçlı uyarılması; çeşitli darbeler ve ovmalarla bölgesel kan dolaşımını arttırma, damarları genişleterek dokuya daha fazla lan gelmesini sağlama yöntemidir.

Masaj, her ne kadar keyif ve lüks olarak görülse de, aslında tıbbi bir ihtiyaç ve düzenli aralıklarla alınması gereken bir koruyucu tıbbi tedavidir.

TARİHÇESİ

Masajın bilinen bir “ilk tarihi” yoktur. Ancak ilk olarak M.Ö 2700 tarihli bir Çin kitabında geçmektedir. “Sabahın ilk saatlerinde, uykudan sonra kan dinlenmiş ve sinirler gevşemiş, elin ayasıyla yapılacak darbeler soğuk algınlığını önler” denmektedir.

Masajın hemen hemen tüm eski medeniyetlerde bir tarihçesi ve geçmişi vardır. En eski uygulamaların Uzak Doğu’da ve Hindistan’da yapıldığını görüyoruz. Derli toplu olarak en detaylı bilgileri ise, eski Yunan’da bulabiliyoruz.

Homer (M.Ö 1000’de) masajda yağın kullanıldığından söz ediyor. Yağların özelliklerini, nasıl ve nerede kullanılacağını açıklıyor.

Heredof (İ.Ö 484-380) öfleraj ve friksiyondan söz ediyor.

Hipokrat (İ.Ö 460-380) omuz çıkığının tedavisinde, yerine konması ve sonrası masaj yöntemlerinden bahsediyor.

Eski Yunan’dan sonra Roma İmparatorluğu döneminde de özellikle olimpiyat oyunları ve her türlü spor karşılaşmaları sırasında da masajdan yararlanılmıştır. O dönemde sporcular karşılaşmadan önce hazırlayıcı yağ ile ovulurdu.

Günümüzde, tüm dünyada tanınan masaj tekniklerinin hepsi doğu kökenli olmakla birlikte batı kültürü tarafından dünyaya sunulmuş, bilinir hale gelmesi son 50-60 yıl içinde yine batılılarca gerçekleştirilmiştir.

Günümüzde uygulanan Klasik Masaj ( Rus-İsveç) özellikle 19. yy başlarında şekillenmeye başlamıştır ve yüzyılın son döneminde özellikle Hoffa tarafından karakteristik masaj manuplasyonlarının tanımlamaları yapılmıştır. Öfleraj, Petrisaj, Friksiyon, Perküsyon ve Vibrasyon olarak sınıflandırılan temel masaj hareketleri günümüze dek geliştirilerek çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Günümüzde uygulanan masaj tekniklerinin temelleri bu beş manuplasyon tekniğine dayandığından klasik masaj, diğer tüm masaj tekniklerinin temelini oluşturmaktadır.

Uzakdoğu kökenli masajlar ise batı tekniğinden çok beden-ruh-düşünce üçgenindeki uyumu korumaya yönelik daha çok spirituel nitelikleri ağır basan uygulamalar olarak binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşmıştır. Özellikle kullanılan aromatik yağlar ile vücutta yaratılan dokunma etkisine ek olarak koku ile de etkime yaratma düşüncesi ağırlık kazanmaktadır.

MASAJIN VÜCUDA ETKİLERİ

Masajın vücut üzerindeki direkt ve indirekt etkileri,vücut örtüsüne uygulanan manipülasyonların, yani ellerle verilen dokunma, bastırma, germe, esnetme ve titreştirme biçimindeki mekanik uyarıların tepkileridir.

Tepki;deride, derialtı dokusunda, kaslarda ve damarların sinir ağında yerel oluşabileceği gibi; refleks yolla başka bölgelere, örneğin iç organlara da aktarılabilir.

Masajın etkileri; fiziksel, fizyolojik ve psikolojik etmenlerin bileşkesi olarak değerlendirilir.

Deri üzerinden ellerle verilen basınç ve germe biçimindeki ritmik mekanik uyarılarla sıkıştırılan ve gerilerek esnetilen deri, derialtı dokuları ve kasların yapılarındaki sinir uçları (reseptörler) uyarılır. Ayrıca, dokuların yapılarındaki, kan ve lenf damarları da bu fiziksel uyarılardan etkilenir; (arteriyel, venöz, kapiller, lenf dolaşım canlanır).

Masajın; -Dolaşım sistemi üzerinde ki etkileri
-Kaslar üzerine etkileri
-Sinirler üzerine etkileri
-Dinlendirici, gevşetici-psikosedatif etkisi
– İç organlar üzerine etkileri
– ağrı dindirici etkileri vardır.

Masaj ile;

Cilt salgıları artar, küçük atar damarlar ve kılcal damarlar genişler, kan miktarı artarak deriye ve diğer dokulara daha fazla kan gitmesi sağlanır.

Enerjik bir masaj ile cildin gerekli kanı alması temin edilir, doğal olarak böyle bir masaj insanı rahatlatır.

Daha fazla oksijen alınıp, daha fazla karbondioksit atılarak, hücre yenilenmesi sağlanır.

Kas gevşekliği önlenmiş olacağı için, kasın reaksiyon kabiliyeti de artar ve kuvvetlenir.

Eklemlerde uygulanan bilinçli masaj, hareket kabiliyetini korur ve hareket azalmasını önler.

Toksinlerin cilt yoluyla atılmasını sağlar.

Cildin esneklik kazanıp, güzelleşmesini sağlayarak, metabolizmayı hızlandırıp, zayıflatıcı bir etki de gösterir.

Dokunun, kansız kalmasından kaynaklanan ağrıların, giderilmesinde de, masaj etkin bir yöntemdir.

Masaj da, maksimum performans için uygun emosyonel uyarım gerekir. Düşük düzeyli emosyonel uyarım;ağırlık, tembellik, uyku hali; yüksek düzeyli emosyonel uyarım ise, anksiyete doğurur. Farklı masaj teknikleri; optimum düzeyde, emosyonel uyarımı sağlar. Yavaş- yumuşak- kayıcı dokunuşlar (öfleraj) sedatif etkilidir; güçlü petrisaj, sıkma ve perküsyon ise enerji verici, canlandırıcıdır.

Vücutta en yaygın doku, bağ doku olduğundan, vücudun hareketinde çok önemli etkisi vardır. Kronik stres veya uzun süreli hareketsizlikte, bağ doku sertleşir ve kalınlaşır, hareket genişliğini yitirir. Masaj ile bu durum giderilir. Bası, germe ve friksiyonla ısı yayılır ve dokunun enerji düzeyi artar. Bu şekilde, sıvıların hareketi hızlanır.

Ayrıca masajın etkilerini 2’ye ayırabiliriz.

1-)Primer (birincil) Etkiler

2-)Seconder (ikincil) Etkiler olmak üzere,

Primer etkiler hemen etki gösterir, seconder etkiler ise zaman içinde birikerek ortaya çıkar. Masaj sonucunda, ortaya çıkan etkiler, zincirleme reaksiyon olarak düşünülebilinir. Bu zincir reaksiyonunda, kan dolaşımı artışı şeklinde ortaya çıkan primer etki, daha sonra da, daha iyi hücre beslenmesini ve daha çabuk toparlanma gibi seconder etkilere yol açar. Yine kan dolaşımı artışı ile atık metabolitlerin uzaklaştırılması, ödemin azaltılması, mikrotravmaların onarımı gibi seconder etkileri doğurur.

Sonuçta, performans potansiyeli artar, masajla birlikte, bağ dokuda elestisite gelişince eklem hareket açıklığı ve güç artar ya da masajla gelişen psikolojik rahatlama ruhsal gerginliği giderir ve daha iyi performansa, bununla birlikte konsantrasyonun artmasına neden olur.

Masaj Yapılırken;

Masajın, en önemli unsuru, ritmdir. Ritmik hareketler tüm vücuda gevşeme dalgaları gönderir.

Masaj haz vermelidir. Yapılan masaj, acı veriyorsa; masaj alan kişiden, bunu söylemesi istenir.

Herhangi bir bölgenin masajı sırasında, mutlaka bir el vücutla temas etmelidir. İdeal durum, tüm masajın, tek ve sürekli akan bir hareket olarak algılanmasıdır.

Uygulanan masaj, hafiften güçlüye kadar değiştirilmelidir.Kemikli bölgeler üzerinde, basınç hafif, büyük kaslar üzerinde ise daha sert olmalıdır.

**Masaj, farklı ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde yapılır. Örneğin, aynı teknik, nasıl uyguladığınıza bağlı olarak, uyarıcı yada uyku verici bir etki yaratabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir